DEDEMLİ GELENEKLERİ
Kasabamız sosyal ve kültürel anlamda en zengin beldedir. Kasabamızın kurucusu Seyyid
Bayram Veli Hazretlerinin zamanından beri kasabamızda süregelen ve
halen devam eden birçok güzel gelenekler vardır. Özünde birlik,
beraberlik ve dayanışmayı barındıran bu geleneklerin birçoğu Dedemli dışındaki çevre köy, kasaba ve illerden gelen misafirlere hitap eder aslında. Bayramlarda Seyyid Bayram velimizin türbesini ziyaret eden misafirlerin aç ve açıkta kalmaması aynı zamanda bütün Dedemli halkının bir arada sıcak ve samimiyetle sofrasını paylaşması için ortaya çıkmıştır. Dedemlide
ki bütün gelenekler insanımızı birleştiren, güçlendirmeye yönlendiren,
misafirperverliğe ve dayanışmaya sürükleyen adetlerdir. İştebunlardan bazıları:
BAYRAM DAMI:
Kasabamız Dedemli tarih, kültür ve coğrafyasının yanısıra sosyal dayanışma etkinlikleri bir başka güzelliktir. Şimdi bu güzel etkinliklerden biri olan BAYRAM DAMI'nı anlatalım.
Kasabamızın (sınır köy ve kasabalara göre kasabamızın) Dedemköyü olarakta adını aldığı köümüz
kurucusu Seydi Bayram Veli sıradan bir yerleşim yeri olarak değil
insanlığın en medeni şekilde yaşayabileceği coğrafi yapısının yanı sıra
bir ilim irfan merkezi durumunda dizayn etmesi kasabamızın sınır köylere
göre maddi-manevi ve ekonomik olarak gelişmesi tabii olmuştur. Zira bu
durum kasabamızda yaşayan insanımıza ebediyen şeref duyacağı çeşitli
sorumluluklar yüklemiştir. insanların ibadetleri için camisi, eğitim
için mektebi, misafirleri için misafir odaları dini, kültürel ve milli
sohbetlerin yapıldığı eskiden "mehrap"
diye adlandırılan kültür salonları vs. olması kasabamız halkının
ihtiyaçları için gerekli ise de bizim dedemiz velimiz dediğimiz Seydi
Bayram Veliye çevre köy ve kasabalarda, bizim halkımız kadar saygı ve
sevgi duyar onlarda dedemiz derdi ve insanların kaynaşma yakınlaşma
günleri olan cuma ve bayram günlerini komşu köy ve kasaba halkı velimiz
Seydi Bayram'ın kurduğu köyde geçirmek üzere köyünden köyümüze gelen
kişiler ben dedemin köyünde bayram namazı kılacağım diyerek kasabamıza
misafir olmuşlardır.
Tabi ki misafir ağırlamanın
sorumluluğuna Seydi Bayramın torunları hazır. Zira Seydi Bayram Veli
yukarıda kısaca bahsettiğimiz gibi sıradan değil medeni bir yaşam
merkezi olmasına vesile olmuş ve halkına "Benim köyüme gelenin yüzü
gülsün, hastaysa şifa bulsun, suyu dertlere derman olsunhiçbir
misafir aç dönmesin, bolluk ve bereket bulsun" vasiyet ve duasında
bulunmuştur. Köyümüze bayram namazı için gelen misafirlerimiz için hemen
bayram namazı bitiminde misafirlerimizi ağırlamak için salon veya oda
olmadığı için köyümüz içerisinde iç içe geçmiş yapılan evlerin,
damlarında bitişik olması tabii olarak o mahalledeki damın geniş
olmasını sağlıyor. Bu sebeple misafirlerimizi köyümüzün en geniş damı
olan hatta "uzun dam" diye de adlandırılan dama güzelce kilim serer
minder atar ve her evden çeşitli en leziz yemekler sini üzerinde dama
getirilir ve gelen misafirlerimiz hoş seda içerisinde buyur edilir. Ve
halkımızla birlikte Allah'ın verdiği nimetler yenir ve bir hatip
tarafından Allah rızası için yemek şükür duası okunur ve bayramlaşma
merasimi başlar. Kasabamızda halen devam eden bu gelenek olmazsa olmaz
bir gelenek halindedir. Bu şekilde bayram damı adını almıştır.
TÜRBE ZİYARETİ
Türbe
ziyareti birçok ekonomik ve kültürel etkinliklerin yapıldığı
kasabamızda geçmişlerimizin ruhuna bir dua bağışlama vefası gereği
muhtelif zamanlarda birey olarak ziyaret ediliyorsa da: bayram
arifesinde ki yapılan ziyaretin daha müstesna bir yeri vardır. Halkımız
dini bayramların arife günü öğlen namazın kılınmasına müteakip bütün
halkımız topluca türbeye gider Seydi Bayram Veli'nin ebedi istirahatgahının etrafına oturur. Bu esanada
hoca efendiler Allah rızası için Kur'an-ı Kerim okur ve cemaat huşu
içerisinde dinler. Ve bütün geçmişlerimizin ruhuna hediye eder. Daha
sonra herkes yakın akraba ve tanıdık mezarlarını da tek tek ziyaret
ederek onlara da dua ederler. ve gönül huzuru ile kasabamıza dönerler
KÜLÇE
Külçe
yine kasabamıza özgü muhteşem bir ikram ve hediyeleşme çeşidi olup dini
bayramlarımız olan kurban ve ramazan bayramlarımızın arifesinde
vazgeçilmez gelenek ve göreneklerimizdendir.
Külçe
yaklaşık çay tabağı çağı genişliğinde yarım cm kalınlığında yassı pide
şeklinde yapılan mini pide (bittik) olup, bu pidenin üzerine köfte diye
adlandırdığımız un, pekmez ve yağ karışımından yapılan krema şeklindeki
helva üzerine sürülür. ilaveten karaca ot ve susap
taneleri serpilir. Bu külçe bayram arifelerinde komşular birbirlerine
ikramda bulunarak hem dostlukların ve muhabbetin artmasına hemde ertesi
günkü bayrama daha da ağız tadı ve gönül huşusu içinde girmenin duygusal
lezzetini tatmış olurlar.
YÜZ KÖMBESİ
Yüz kömbesi yine kasabamıza özgü bir gelenek ve görenektir. Kasım ayının ilk gününden başlayarak şubat ayının sekizinci günün mütakibinde
büyük baş ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yapan her aile yufka
ekmek yaptığı zaman hamur teknesinin hamurundan yaklaşık 1 Kg. ayırmış
olduğu için hamur içerisine 1 adet olmak üzere boncuk veya metal para
atarak karıştırıp Trabzon ekmeği şeklinde yapıp, ekmek yapmış olduğu
sacın altındaki sıcak küle gömer. Piştikten sonra aile bireyleri
arasında eşit şekilde bölüşülür. Aile bireylerinde bu konmuş olan boncuk
veya metal para kime çıkarsa bir canlı hayvan hediye edilir.
TEKECİK
Tekecik
yine kasabamıza has bir kaynaşma etkinliğidir. Kasabamızda küçükbaş
hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır. Erkek keçi (Teke) ve dişi keçi
çobanlar nezaretinde sürüler halinde ayrı ayrı güdülmeye götürülür. Bu
ayrı ayrı güdüm kasım ayının 6. gününe kadar sürer. Kasımın 6. günü
güdüm dönüşü ayrı güdülen erkek keçi (Teke) dişi keçilerle aynı çardağa
birleştirilir. Aynı günü akşamı köyümüzün çocukları veya gençleri
ellerinde bir çan ile her konutun kapı önüne gelir. ve maksadıan uygun hitap eder ve mani söyler.
Teke gattık duydunuzmu
Selam verdik aldınızmı
Alıcınız almasın
Düşmanınız gülmesin
Ekiz ekiz guzlasın
Dördü sekiz guzlasın
Çalalım mmıııııııı!
Allah Allahh
ve maninin hemen bitimine müteakip elindeki çanı hazır tutarak ev sahibine bağırır.
grup: -ÇALALIM MII
ev sahibi: ÇAL der. ve çalarlar.
Ev sahibi gelen kişilere gönlünden ne koparsa onu hediye eder. bundan dolayıdır ki TEKECİK adını almıştır.
KİREMİT
Kasabamız halkı birlik ve beraberliğini her fırsatta pekiştirmek için çeşitli etkinlikte bulunmasının yanısıra insanlarımızın acı günlerinde de acılarını paylaşma duygusu ile en en anlamlı şekilde taziyet ederler. Zira bir kişi vefaat ettiği zaman toprağa verildiği günün akşamı bütün halkıız
kendi evinde hazırlattığı yemeklerden sofra yapar ve cenaze
yakınlarının evine götürür. Bu sofra yine taziye ziyaretine gelen
misafirlerle yenir ve ahirete intikal eden kişinin ruhuna Allah rızası
için dua ve niyazda bulunulur. Bu etkinliğe kasabamız halkı KİREMİT
ismini vermiştir.
KÜTÜK ATMA
DÜĞÜNLERİMİZ
ASKER UĞURLAMA
CENAZE VE KİREMİT
Yorum Gönder